Bipolar bozukluk, kişinin duygu durumunda uç değişimlerle seyreden bir psikiyatrik tablodur. Bu bozuklukta kişi, taşkınlık, enerjide artış ve az uyku ihtiyacıyla karakterize “manik” dönemler ile çökkünlük, isteksizlik ve umutsuzlukla karakterize “depresif” dönemler arasında gidip gelebilir.

Psikoloji alanında bipolar bozukluk, biyolojik, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle açıklanır. Bu durum yalnızca ruh halini değil, kişinin işlevselliğini, ilişkilerini ve yaşam kalitesini de doğrudan etkiler. Erken tanı ve düzenli tedavi, bozukluğun seyrini olumlu yönde değiştirebilir.

Terapi sürecinde psikoeğitim, duygu durum düzenleme becerileri ve aile desteği ön plandadır. İlaç tedavisinin yanında bilişsel davranışçı terapi, kişilerarası terapi ve destekleyici terapiler, kişinin atak dönemlerini tanımasına ve yönetmesine yardımcı olur. Bu sayede birey, yaşamında daha dengeli bir düzen kurabilir.