Anksiyete, kişinin geleceğe yönelik tehdit algısıyla ortaya çıkan yoğun kaygı ve endişe durumudur. Belirsizlik, kontrol kaybı veya başarısızlık korkusu anksiyetenin temel tetikleyicileridir. Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, titreme, odaklanma güçlüğü gibi hem bedensel hem de zihinsel belirtilerle kendini gösterebilir.

Psikoloji alanında anksiyete, normal bir uyarıcı tepki ile patolojik düzeyde kaygı arasındaki fark gözetilerek ele alınır. Kaygı bozuklukları, bireyin yaşam kalitesini bozan, işlevselliğini azaltan ve günlük yaşamda kaçınma davranışlarına yol açan bir noktaya ulaştığında tanısal olarak değerlendirilir.

Bilişsel davranışçı terapi, anksiyetede en sık kullanılan yöntemdir. Kişi, kaygıyı besleyen düşüncelerini fark eder, bunları yeniden yapılandırır ve gevşeme teknikleriyle bedensel belirtilerini kontrol etmeyi öğrenir. Maruz bırakma ve farkındalık temelli yaklaşımlar da anksiyete tedavisinde etkili yöntemlerdendir.