Kaygı bozuklukları, bireyin günlük yaşamında sık ve yoğun şekilde kaygı duymasıyla karakterize edilen bozukluklardır. Normal düzeyde kaygı, bireyi tehlikelere karşı koruyucu bir işlev görürken; kaygı bozukluklarında bu duygu aşırı, kontrolsüz ve işlev bozucu hale gelir. Çarpıntı, titreme, huzursuzluk ve yoğun endişe gibi belirtiler görülebilir.

Psikoloji alanında kaygı bozuklukları, genellikle bilişsel süreçler ve öğrenilmiş davranışlarla açıklanır. Kişinin felaketleştirme eğilimi, tehdit algısının yüksek olması ve kaçınma davranışları kaygıyı besleyen unsurlar arasında yer alır. Sosyal fobi, panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu ve özgül fobiler bu kategoriye dahildir.

Terapi sürecinde en sık kullanılan yöntemlerden biri bilişsel davranışçı terapidir. Bu yaklaşım, danışanın kaygıya yol açan düşüncelerini fark etmesine, bu düşünceleri yeniden yapılandırmasına ve kaçınma davranışlarını azaltmasına yardımcı olur. Gevşeme egzersizleri, nefes çalışmaları ve maruz bırakma teknikleri de süreçte önemli rol oynar.